Sesli Makale

Başka bir ülkede bu meslek bu kadar zevkli olamazdı. Bırakın mesleği belki yaşamak bile bu kadar zevkli olamazdı.
Bu ülkede bir bakarsın bir gece Başbakan veya genel kurmay başkanı değişebilir. Geceyi falan beklemeden ordu sınır ötesi askeri harekat başlatabilir.
Bir anda değişir bu ülkede tüm işler.
İşte bu yüzden bu ülkede gazetecilik çok zevklidir. Asla haber sıkıntısı çekmezsin.
Bu durumun en son örneğini birkaç gündür hep birlikte yaşıyoruz.
Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 26 Ağustos tarihini verip erken seçim isteğinde bulundu. Bugün ise Cumhurbaşkanı Erdoğan o gün Üniversite sınavı olmasına rağmen 24 Haziran tarihini uygun gördü ve Türkiye erken seçime gitme kararı aldı.
Gerçi tüm partilerin "Buna hazırlıklıyız. Seçimi kazanacağız" şeklinde açıklamalarına bakılırsa herkesin bu kararı beklediği anlaşılıyor.
Neyse şu anda ortada bir seçim var. Seçimde Başkanı ve milletvekilini seçeceğiz. Seçimde ittifak kurmuş ve kurma hazırlığında olan partiler yarışacak.
Bugün Ak Parti, MHP ve BBP "Cumhur ittifakı" adıyla seçimlere birlikte girip tek aday gösteriyorlar. Bugüne kadar defalarca kritik anda yolun açılması konusunda hassas dokunuşlar yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün gece bunu "Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Gayret bizden takdir Türk milletinden, himaye ise Cenab-ı Allah’tandır" şeklinde açıkladı.
Diğer yandan AK Parti karşısında 10 kez seçim kaybeden ve en son 1946 yılında tek başına iktidar olan CHP ile aldıkları kritik özerklik kararı sonrası büyük oy kaybı yaşayan HDP'nin de ittifak kurabileceği konuşuluyor. Parti yetkilileri de bu konuda oldukça ılımlı mesajlar veriyorlar.
Hatta eğer seçime girebilirse İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin de bu ittifakta yer alabileceği konuşuluyor.
O zaman bu seçimde ittifaklar çarpışacak demek ki..
Seçmen, seçim sonrasında hangi ittifakın ülkeyi daha iyi yönetebileceğini seçmiş olacak.
Bir tarafta öncelikli olarak devletin çıkarlarını daha agresif şekilde savunan ve daha Milliyetçi söylemlere sahip "Cumhur ittifakı" yer alacak.
Diğer yanda ise MHP'den ayrılan milliyetçi kesim, özerklik savunan HDP ve parti içinde bir çok farklı uç bulunan CHP yer alacak. Ortak yanları ise Erdoğan'ı indirme ve Ak Parti'den kurtulma arzusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kurtulmayı adı geçen partilerin üst yönetiminden bile çok isteyen parti tabanları ise ülkenin diğer iç ve dış problemleri konusunda nasıl kararlar alınabileceği ve ne çeşit politikalar üretebileceği konusunda iyimser değil.
Tamam ilk ve en büyük hedef olan Erdoğan indirildi diyelim, ondan sonra ittifakı oluşturan partiler artık tek ve en büyük silahları olan Erdoğan karşıtlığı söylemini bırakmak zorunda kalacaklar. Ak Parti iktidarda iken tüm pozisyonları parti ilkelerine göre değil yapılan icraatlara muhalefet etmek üzere kurulu olan partiler nasıl olup da birleşerek kararlar alabilecekler. Bu kadar uç düşünce ve menfaatler nasıl bir ortak zeminde buluşabilecek. Bu tüm seçmenlerin kafasını kurcalayan en büyük sorun.
Şu anda kartlar yeni dağıtıldı. Oyunlar yeni kuruluyor. Yakında manzara daha netleşecek ve adaylar belirlenecek. İşte o zaman kimin ne şansı olacak daha da netleşecek.
Ama görünen o ki bir önceki yazımın sonunda belirttiğim gibi, planlar ve tuzakların bozucusu yine devreye girdi ve kendi planını ortaya koydu.
Bekleyelim görelim, hepimiz için hayırlısı olsun....

Ajanshaber
19 Nisan 2018