GÜNCEL
Abdurrahman Erzurum : Dünyanın en ahlaklı ordusuna 1 Nisan şakası
Her seçim öncesi tüm partilerin söylemleri bellidir.
En tabandaki üyeden genel başkanına kadar her partili “Bu seçim biz iktidara geliyoruz”, “%50 ile geliyoruz”, “Çok büyük oy patlaması” bekliyoruz türünden açıklamaları bolca yapar.
Belki oy toplama çalışmaları yaparken çevresinde bulunan seçmenlerin söylemlerine göre buna gerçekten inanır yada bunu siyasetin bir parçası olarak görür ve söyler.
Evet bugün maalesef Türk siyaseti seçimler öncesi çok iddialı oy oranları iddiasında bulunup binde 1’lere varmayan oy oranı yakalayabilen, büyük ümitlerle kurulan ve ilk girdiği seçimde ağır hezimetler yaşayan partilerle dolu.
Hani derler ya “Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan”
Ben bugün bunu yazmayacağım. Herkes nerede istiyorsa orada siyasetini yapsın. Herkes zamanı geldiğinde boyunun ölçüsünü alıyor nasıl olsa.
Benim bugünkü konum bundan daha ağır travmatik bir durum.
Bugünkü konu, dünyanın en katil ve zalim devletinin türlü türlü yolsuzluk dosyaları olan başbakanının yaptığı açıklama..
Şöyle bir olayı hatırlayalım isterseniz önce..
Filistin’de işgalci İsrail tarafından toprakları ellerinden alınan Filistin halkı her yıl Toprak Günü adı altında 30 Mart'ta bir protesto yürüyüşü düzenler. 42 yıldır devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü" için bu sene de Gazze'den sınıra doğru harekete geçilir.
Silah yok, bomba yok. Dertleri sadece kendi topraklarının geri verilmesi..
Hani o ikiyüzlü Amerika’nın ve Avrupa’nın bizde ve çıkarı olduğu ülkelerde düzenlendiğinde barışçıl ve masumane gördüğü ama onlarda olduğunda OHAL’e varan sert polisiye tedbirler aldığı bir gösteri işte.
Peki İsrail bu gösteri sonrası ne yapıyor. Gazze’de, Kudüs’te, Ramallah’ta, Mavi Marmara’da yaptığını tabi ki, yani en iyi bildiği şeyi veya tek bildiği şeyi. Sivillere, silahsızlara şuursuzca, orantısızca saldırıyor.
Gerçek veya plastik mermi kullanıyor.
Sonuç 15 şehit, bin 400 yaralı.
Gösteriler devam ediyor, şehit ve yaralı sayısı da her geçen gün artıyor.
Bu durum karşısında İsrail’in bölgedeki yaptıklarına çıkan en kuvvetli ses, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sert tepki veriyor. Ardından İsrail’in en büyük güvence kaynağı ABD Başkanı Trump’a “İsrail’e müdahele etmeyecek misiniz” diye soruyor.
Bu soru karşısında bizim 12 yıllık başbakanlığında 15 soruşturma ve araştırmaya konu olan Netenyahu Başkan ne diyor?
Netanyahu, “Dünya’nın en ahlaklı ordusu yıllarca ayrım yapmadan sivilleri bombalayan birinden ders almayacaktır. Görünen o ki Ankara’da 1 Nisan böyle kutlanıyor” diyor.
Evet, sınırlarımız içindeki veya Afrin gibi dışındaki terör mücadelemizi Avrupa’nın, ABD’nin veya bu işgalci İsrail’in karalamasını, iftiralar atmasını anlarız. Bunu artık Şükürler olsun ki 7’den 70’e tüm Türk halkı öğrendi.
Benim kafamı taktığım konu, İsrail ordusunun “dünyanın en ahlaklı ordusu” olması konusu.
Başta da belirttim tamam siyasi dediğin biraz atar, tutar, şişirir falan ama buna denilebilecek bir söz, benzetilebilecek bir psikolojik hastalık adı yok.
“Dünyanın en ahlaklı ordusu”
Gülsem onlarca şehit var. Hastalık desem adam 12 yıldır iktidarda.
Filistin’i adım adım işgal etmeye başladığı günden beri on binlerce Filistinliyi, çocuk, kadın demeden öldüren, 10 binin üzerinde evi yıkan, binlerce kilometrelik alanı işgal eden bir ülkenin ordusu dünyanın en ahlaklı ordusu demek.
Bu açıklamanın yapılabilmesi için bence bizim siyasiler gibi olaya inanmak veya psikolojik rahatsızlık yaşamak gerekmiyor.
Hani derler ya yapana değil yaptırana bak diye. Sorun onda değil, sorun onun karşısında olduğunu iddia edenlerde.
Sorun milyonlarca nüfusa yüz ölçüme ve kaynağa sahip, Filistinlilerle ırk ve din birliği içinde olan ama sesini çıkaramayanlarda
Sorun dünyaya istediği haberi istediği şekilde servis edebilen büyük haber ağları kuramayanlarda
Üretmeden, çalışmadan, girişimde bulunmadan oturduğu yerden para kazanmaya alışmışlarda
Bilim de, teknoloji de, savunma sanayiinde proje üretmek yerine hep tüketen olmayı tercih edenlerde
Milliyeti, mezhebi, meşrebi ayrım unsuru görüp birlik olamayanlarda
Öyle başa böyle tarak. İşte tam buraya oturdu.
Adam en ahlaklı ordu da der. En şefkatli, en babacan da der. “Onları biz öldürmedik, Uzaylılar gelmiş öldürmüş veya kendi kendilerini öldürmüş olabilirler” de der.
Nasıl olsa inananlar da var. İnanmasalar da menfaat gereği, konjoktür gereği sesini çıkarmayanlar da..
Ama yedi düvelin eskiden beri bildiği veya tekrardan hatırladığı bir gerçek var ki:
Bu devlet "atını"da "itini" de iyi tanır ! Vakti geldi mi "atı" nallamasını "iti" bağlamasını iyi bilir!
Eğer söylediklerinize inanıyorsanız sorun yok da, bizi de yutuyor veya yutacak zannediyorsanız işte o zaman Türkiye’de 1 Nisan’ın nasıl kutlandığını siz de öğrenirsiniz yakında...
Ajanshaber.com
2 Nisan 2018
En tabandaki üyeden genel başkanına kadar her partili “Bu seçim biz iktidara geliyoruz”, “%50 ile geliyoruz”, “Çok büyük oy patlaması” bekliyoruz türünden açıklamaları bolca yapar.
Belki oy toplama çalışmaları yaparken çevresinde bulunan seçmenlerin söylemlerine göre buna gerçekten inanır yada bunu siyasetin bir parçası olarak görür ve söyler.
Evet bugün maalesef Türk siyaseti seçimler öncesi çok iddialı oy oranları iddiasında bulunup binde 1’lere varmayan oy oranı yakalayabilen, büyük ümitlerle kurulan ve ilk girdiği seçimde ağır hezimetler yaşayan partilerle dolu.
Hani derler ya “Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan”
Ben bugün bunu yazmayacağım. Herkes nerede istiyorsa orada siyasetini yapsın. Herkes zamanı geldiğinde boyunun ölçüsünü alıyor nasıl olsa.
Benim bugünkü konum bundan daha ağır travmatik bir durum.
Bugünkü konu, dünyanın en katil ve zalim devletinin türlü türlü yolsuzluk dosyaları olan başbakanının yaptığı açıklama..
Şöyle bir olayı hatırlayalım isterseniz önce..
Filistin’de işgalci İsrail tarafından toprakları ellerinden alınan Filistin halkı her yıl Toprak Günü adı altında 30 Mart'ta bir protesto yürüyüşü düzenler. 42 yıldır devam eden "Büyük Dönüş Yürüyüşü" için bu sene de Gazze'den sınıra doğru harekete geçilir.
Silah yok, bomba yok. Dertleri sadece kendi topraklarının geri verilmesi..
Hani o ikiyüzlü Amerika’nın ve Avrupa’nın bizde ve çıkarı olduğu ülkelerde düzenlendiğinde barışçıl ve masumane gördüğü ama onlarda olduğunda OHAL’e varan sert polisiye tedbirler aldığı bir gösteri işte.
Peki İsrail bu gösteri sonrası ne yapıyor. Gazze’de, Kudüs’te, Ramallah’ta, Mavi Marmara’da yaptığını tabi ki, yani en iyi bildiği şeyi veya tek bildiği şeyi. Sivillere, silahsızlara şuursuzca, orantısızca saldırıyor.
Gerçek veya plastik mermi kullanıyor.
Sonuç 15 şehit, bin 400 yaralı.
Gösteriler devam ediyor, şehit ve yaralı sayısı da her geçen gün artıyor.
Bu durum karşısında İsrail’in bölgedeki yaptıklarına çıkan en kuvvetli ses, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sert tepki veriyor. Ardından İsrail’in en büyük güvence kaynağı ABD Başkanı Trump’a “İsrail’e müdahele etmeyecek misiniz” diye soruyor.
Bu soru karşısında bizim 12 yıllık başbakanlığında 15 soruşturma ve araştırmaya konu olan Netenyahu Başkan ne diyor?
Netanyahu, “Dünya’nın en ahlaklı ordusu yıllarca ayrım yapmadan sivilleri bombalayan birinden ders almayacaktır. Görünen o ki Ankara’da 1 Nisan böyle kutlanıyor” diyor.
Evet, sınırlarımız içindeki veya Afrin gibi dışındaki terör mücadelemizi Avrupa’nın, ABD’nin veya bu işgalci İsrail’in karalamasını, iftiralar atmasını anlarız. Bunu artık Şükürler olsun ki 7’den 70’e tüm Türk halkı öğrendi.
Benim kafamı taktığım konu, İsrail ordusunun “dünyanın en ahlaklı ordusu” olması konusu.
Başta da belirttim tamam siyasi dediğin biraz atar, tutar, şişirir falan ama buna denilebilecek bir söz, benzetilebilecek bir psikolojik hastalık adı yok.
“Dünyanın en ahlaklı ordusu”
Gülsem onlarca şehit var. Hastalık desem adam 12 yıldır iktidarda.
Filistin’i adım adım işgal etmeye başladığı günden beri on binlerce Filistinliyi, çocuk, kadın demeden öldüren, 10 binin üzerinde evi yıkan, binlerce kilometrelik alanı işgal eden bir ülkenin ordusu dünyanın en ahlaklı ordusu demek.
Bu açıklamanın yapılabilmesi için bence bizim siyasiler gibi olaya inanmak veya psikolojik rahatsızlık yaşamak gerekmiyor.
Hani derler ya yapana değil yaptırana bak diye. Sorun onda değil, sorun onun karşısında olduğunu iddia edenlerde.
Sorun milyonlarca nüfusa yüz ölçüme ve kaynağa sahip, Filistinlilerle ırk ve din birliği içinde olan ama sesini çıkaramayanlarda
Sorun dünyaya istediği haberi istediği şekilde servis edebilen büyük haber ağları kuramayanlarda
Üretmeden, çalışmadan, girişimde bulunmadan oturduğu yerden para kazanmaya alışmışlarda
Bilim de, teknoloji de, savunma sanayiinde proje üretmek yerine hep tüketen olmayı tercih edenlerde
Milliyeti, mezhebi, meşrebi ayrım unsuru görüp birlik olamayanlarda
Öyle başa böyle tarak. İşte tam buraya oturdu.
Adam en ahlaklı ordu da der. En şefkatli, en babacan da der. “Onları biz öldürmedik, Uzaylılar gelmiş öldürmüş veya kendi kendilerini öldürmüş olabilirler” de der.
Nasıl olsa inananlar da var. İnanmasalar da menfaat gereği, konjoktür gereği sesini çıkarmayanlar da..
Ama yedi düvelin eskiden beri bildiği veya tekrardan hatırladığı bir gerçek var ki:
Bu devlet "atını"da "itini" de iyi tanır ! Vakti geldi mi "atı" nallamasını "iti" bağlamasını iyi bilir!
Eğer söylediklerinize inanıyorsanız sorun yok da, bizi de yutuyor veya yutacak zannediyorsanız işte o zaman Türkiye’de 1 Nisan’ın nasıl kutlandığını siz de öğrenirsiniz yakında...
Ajanshaber.com
2 Nisan 2018
YORUMLAR
-
SEDAT KALFA
04 Nisan 2018 11:03şaşırmaya gerek yok sayın yazar onların ahlak anlayışı zaten bu . TAMAMEN ŞEYTANIN İSTEDİKLERİ ŞEYLER -
Ertuğrul
02 Nisan 2018 18:01Bir tek şeyi bilirim ve derim ki, Erdoğan iyiliği de unutmuyor, kötülüğü de. One minute diye diye girdikleri flotilla'da vatandaşlarımızı şehid eden alçaklar güya Davos'ta yedikleri one minute'ün rövanşını aldılar. Sandılar ki Furkan'la beraber ahirete intikal eden şehitlerin hesabı sorulmayacak. Erdoğan böyle bir şeyi sineye çekme ihtimali bile yok ve o kadar ki eminim yüreği Kudüs'te atan Erdoğan hep ringe çıkacağı kutlu günün hazırlığında.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
536 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
549 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1473 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.