SİYASET

Abdurrahman Erzurum : DOKUNULMAZLIK GECESİ

Tarih
03 Mayıs 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Abdurrahman Erzurum

80’lı yılların tek TV kanallı Pazar günlerinde izlediğimiz tek bir yarışma vardı. Bu yarışmada katılımcılar mehter marşıyla gelir, kaybedince de İzmir marşıyla giderlerdi.

Dün gece HDP’lilerinAnayasa komisyonunu protesto edip çıkarken dağdaki teröristlerin söyledikleri “çerxaşoreşê” marşını okuyarak yürüyüş yapmaları bana o günleri hatırlattı.

Böylece TV programlarında saz çalarak ılımlı mesajlar verenler, işler tersine dönünce plağın tersini çevirip gerilla marşı söyleyerek bize unutulmayacak bir ders verdiler. 2-3 gündür komisyonda yaşananlar, bize gerçek yüzleri tüm çıplaklığı ile ortaya serdi.

Dün gece 10 saat süren bir maraton sonucu kamuoyu tarafından takip edilen dokunulmazlık sürecinde zorlukla da olsa bir adım atıldı.Meclis Anayasa Komisyonunda görüşülen dokunulmazlık teklifi, kavga-dövüş AK Parti CHP ve MHP'nin oylarıyla kabul edildi.

Buna göre, TBMM'de kabul edildiği tarihte; soruşturmaya, soruşturma ya da kovuşturma izni vermeyen yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın "yasama dokunulmazlığı"nı düzenleyen 83. maddesinin, "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" hükmü uygulanmayacak.

Yani Türkçesi şu;

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın dosyalarının da aralarında bulunduğu 19 yeni dosyanın gelmesiyle619’a ulaşan dokunulmazlık dosyasının Türk Hakimlerine emanet edilmesi için önemli bir adım daha atıldı.

Peki dosyaların parti olarak dağılımı nasıl? Meclis’teki dosyaların 46’sı Ak Partili, 185’i CHP’li, 366’sı HDP’li, 18’i MHP’li milletvekillerine, beşi ise Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya ait.

Hakkında dosya olan vekil sayısı da 136 oldu. Şu anda 27 Ak Parti’li, 51 CHP’li, 50 HDP’li, 7 MHP’li ve bağımsız milletvekili Nazlıaka’nın dosyaları bulunuyor.

Dosya rekoru 75 dosyayla hepimizin tahmin edebildiği gibi HDPEşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a ait. Dosyası olmayan tek lider ise Başbakan Ahmet Davutoğlu.

Peki geçmişte ne oldu önce bir hatırlayalım, biz bu aşamaya neden geldik?

17-25 Aralık, Gezi olaylarıyla başarılı olamayan ve yerel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedenler ile Ak Partinin tek başına iktidar olmaması için başka bir yol aradılar. Yıllardır CHP, MHP gibi partilere destek verenler bundan bir şey çıkmayacağını anlayınca, meclise bir parti daha girerse AK Partinin vekil sayısını oldukça düşürebileceklerini hatta tek başına iktidar olmasını engelleyeceklerini gördüler.

Bu amaçla çeşitli basın organlarında HDP ve Başkanı Selahattin Çetintaş için geniş kapsamlı bir tanıtım kampanyası başlatıldı.

Haziran’da yapılan seçimlerde bu hedefe kısmen de olsa varılmış oldu. HDP 7 Haziran’da %13.1’ lik oy alarak 80 milletvekili çıkardı. AK Parti ise %40.9 oy oranında kalarak 258 milletvekili çıkardı ve tek başına iktidar olamadı.

Fakat iç politikada bu şekilde başarılı giden süreç, dış mihrakların örgüte verdiği görev yüzünden anlamsız yere bozuldu. Seçimlerden önce Türkiye partisi olma söylemi ile birçok farklı seçmenin oyunu alabilen HDP, sözde özerklik ilanı ve hendek politikaları yüzünden kendisine olan desteği büyük oranda kaybetti. PKK’nın tekrar silahlı eylemlere başlaması ile 1 Kasım’daki seçimlerde %10 barajını zorla aşarak 59 milletvekili kazanabildi.

Türkiye’nin dış politikasına karşı olan birçok devletin vekili olarak Türkiye’ye karşı bir savaş başlatan ve bunu kırsalda yapamayacağını anlayan PKK, şehir savaşlarını başlattı. HDP’ye de bunun politik olarak savunuculuğu düştü. Aralık ayında da 14 maddelik özerklik bildirgesi okundu ve resmen özerklik ilan edildi.

Ah bu gözünü sevdiğim özerkliği bir düğün salonunda anlı şanlı nutuklarla ilan edilince hemen olsaydı ne güzel olurdu ama şanslarına özerklik ilan ettikleri ülke Türkiye idi ve hiç tarih okumamışlardı.

Neyse, PKK terörüne karşı net tavır almayan ve destekleyici açıklamalar yapan HDP’ye karşı var olan tepki, son dönemde milletvekillerinin teröristlere destek vermesi, onların cenazelerine katılması ile doruk noktasına ulaştı ve günümüze geldik.

Kamuoyunun HDP’li milletvekillerinin yaptıklarına olan tepkisi hükümeti dokunulmazlıkları kaldırmaya itti. Başbakan Davutoğlu Meclis'teki tüm dokunulmazlık dosyalarının Anayasa'da yapılacak geçici bir düzenleme ile bir seferde yargıya gönderilmesini teklif etti.

Bu düzenlemenin ilk adımı dün gece hakkında dosya bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifinin, TBMM Anayasa Komisyonunda kabul edilmesi ile atıldı. Şimdi sıra Genel Kurulda oylama yapılmasında.

Teklif edilen bu anayasa değişikliğinin kabul edilebilmesi için 367 oy alması gerekiyor.

Şimdi partilerin milletvekili sayılarına bakalım. AK Parti'nin 316 milletvekili var. MHP'nin 40. Kılıçdaroğlu'nun da değişikliği destekleyeceklerini açıklamasının ardından, 133 milletvekili ile sayısal olarak 367 kriteri aşılıyor.

Ama çok güzel bir söz var. Bazen 2+2, 4 etmeyebiliyor.

Bir görüşe göre, AK Parti hem kendi grubundan, hem de CHP'den fire bekliyor. Bu da referandumu gündeme getirebilir.

Hangi partiden olursa olsun haklarında fezleke düzenlenen milletvekilleri 'hayır' yönünde oy kullanabilir. İkincisi ise haklarında fezleke olan tüm milletvekillerinin aynı kefeye konulmuş olmasına tepki gösterenler 'hayır' diyebilir.

Bunu şimdiden bilmemiz imkansız bekleyip göreceğiz.

Kamuoyunun kahir ekseriyeti dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde görüşe sahip. Bu oylama bir anlamda samimiyet testi olacak. Her fırsatta dokunulmazlık isteyenler bu fırsatı eğer kullanmazsa bunu seçmenlerine izah etmekte çok zorlanacaklardır.

Olaya daha büyük pencereden bakarsak üst aklın da üstü en üst aklın çizdiği yörüngede olabilecek referandum süreci ile başlayan süreç başkanlık seçimlerini de sel gibi alıp götürecek gibi duruyor.

Sonuç olarak güzel ülkemde büyük bir kesim tarafından bir yarışmadaki “dokunulmazlık gecesi” kadar önemi olmayan “dokunulmazlık görüşmeleri”,suyun akıp yatağını bulmasıyla sonuçlanacak gibi duruyor

Ajanshaber
3 Mayıs 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;